SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

TV Newsroom

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa » Haber » İsrail’in 18 Mart’tan Sonraki Saldırılarında 710 Şehit

İsrail’in 18 Mart’tan Sonraki Saldırılarında 710 Şehit

Yayınlanma:
İsrail’in 18 Mart’tan Sonraki Saldırılarında 710 Şehit

Gazze Şeridi’nde İsrail’in salı günü başlattığı hava saldırıları, bölgeyi yeniden kaosa sürükledi. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Halil Dakran, yaptığı açıklamada, saldırılarda şu ana kadar hastanelere 710 ölü ve 900’den fazla yaralı getirildiğini bildirdi. Dakran, yaralıların yüzde 70’inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu, çoğunun durumunun kritik olduğunu vurguladı. Abluka nedeniyle temel tıbbi ekipman ve ilaç eksikliği, yaralılara acil müdahale şansını kısıtlıyor ve birçok kişinin hayatını kaybetmesine yol açıyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal ise, İsrail’in 18 Mart sabahından bu yana düzenlediği saldırılarda 470’ten fazla kişinin öldüğünü, enkaz altında kalanların olduğunu belirtti. Basal, kurtarma çalışmalarının ağır ekipman eksikliği nedeniyle aksadığını, sınır kapılarının 18 gündür kapalı olması ve yakıt girişinin engellenmesinin ekipleri zor durumda bıraktığını ifade etti. Bu durum, Gazze halkını açlık tehlikesiyle karşı karşıya bırakırken, temel ihtiyaç maddelerinin tükenmesi krizi derinleştiriyor.

İsrail’in Gazze Saldırıları 710 Can Aldı

İsrail’in saldırılarında Birleşmiş Milletler (BM) personelini de hedef alması uluslararası tepkilere neden oldu. Gazze’nin orta kesimindeki BM Proje Hizmetleri Ofisi’ne (UNOPS) ait bir misafirhaneye düzenlenen saldırıda 1 BM çalışanı hayatını kaybetti, 5 kişi ağır yaralandı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, saldırıyı kınayarak kapsamlı bir soruşturma talep etti. İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Omer Marmorstein ise hayatını kaybeden Bulgaristan vatandaşı BM çalışanı için başsağlığı diledi, ancak olayın İsrail ordusuyla bağlantılı olmadığını iddia etti.

Dünya genelinde İsrail’in saldırılarına tepkiler çığ gibi büyüyor. Türkiye, İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanını sert bir dille kınarken, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), ABD’nin desteğinin İsrail’i soykırıma teşvik ettiğini savundu. Beyaz Saray ise İsrail’in saldırılar öncesi ABD ile görüştüğünü doğruladı. ABD’nin BM Daimi Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea, çatışmaların yeniden başlamasından Hamas’ı sorumlu tutarak İsrail’in adımlarını desteklediklerini belirtti.

Hamas, ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un teklifini reddetmediklerini açıklarken, serbest kalan İsrailli esirler Netanyahu’ya müzakerelere dönme çağrısı yaptı. Öte yandan, İsrail ordusunun Nablus’taki Ayn Mülteci Kampı’nda boşalttığı evleri karargaha çevirmesi, işgal politikalarının bir başka boyutu olarak tepki çekti.

Gazze’deki sivil halkın çaresizliği, bombardıman sonrası tanıklıklar ile daha da netleşiyor. Bir Filistinli, “İlk saldırıdan sonra eve döndük, ikinci kez bombaladılar. Komşularımız şehit oldu” derken, bir diğeri, “Roket buraya düştü, insanlar burada öldü. Biz Allah’ın lütfuyla kurtulduk” diyerek yaşadıkları korkuyu dile getirdi. Ramazan ayının hayır ve bereket getirmesi beklenirken, Gazze’de savaşın gölgesi altında acı ve yıkım hakim.

İsrail’in Han Yunus ve Refah gibi bölgelerde evleri ve çadırları hedef alan saldırıları, aralarında çocukların da bulunduğu onlarca can kaybına yol açtı. WAFA’nın haberine göre, Han Yunus’ta 7, Refah’ta 10 kişi hayatını kaybetti. BMGK’de yapılan oturumda ise çoğu ülke İsrail’i kınarken, ABD’nin İsrail’e destek mesajı vermesi dikkat çekti. Gazze’deki insani kriz, uluslararası toplumun acil müdahalesini bekliyor.

İlgili Haberler