19 Mart 2025 sabahı, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik ateşkesi bozarak başlattığı saldırılar bölgeyi yeniden kaosa sürükledi. Filistin Kızılayı, Han Yunus’un güneybatısındaki Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir çadırın insansız hava aracıyla vurulduğunu açıkladı. Saldırıda 2 kişi hayatını kaybederken, 5 kişi yaralandı. Gazze genelinde ise İsrail’in yoğun bombardımanları sonucunda 404 kişi yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı.
Yerel kaynaklar, İsrail ordusunun Han Yunus’un doğu ve batısında yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı çadırlara düzenlediği saldırılarda 13 kişinin öldüğünü bildirdi. Ölenler arasında bir anne ve kız çocuğu da bulunuyor. Görgü tanıkları, Han Yunus’ta en az 4 çadırın bombalandığını, saldırılarda çok sayıda yaralı olduğunu aktardı. Refah kentinin batısında da bir çadır hedef alındı; bu saldırıda 2 çocuk hayatını kaybetti. Gazze’nin güneyindeki Sabra Mahallesi’nde ise Hattab ailesinin evine yapılan bombardımanda 4 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.
İsrail ordusu, gece boyunca Gazze Şeridi’nin çeşitli noktalarına topçu ateşi ve hava saldırıları düzenledi. Gazze kentinin güneydoğusu yoğun bombardıman altında kalırken, Bureyc Mülteci Kampı’nın kuzeydoğusuna helikopterlerden ateş açıldı. Nusayrat Mülteci Kampı’nda yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırları ve Gazze Şehrindeki Göz Hastanesi yakınları da vuruldu. Han Yunus’taki balıkçı limanında bulunan tekneler ise İHA saldırısıyla hedef alınarak yakıldı. Sağlık yetkilileri, Han Yunus’un doğusundaki Beni Süheyla kavşağında da yaralanmalar olduğunu belirtti.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, İsrail’in orta kesimde BM’ye ait bir merkezi bombaladığını duyurdu. Saldırıda Birleşmiş Milletler Mayın Eylem Servisi (UNMAS) personelinden 1 yabancı çalışan hayatını kaybetti, 5’i ağır yaralandı. Yaralılar Aksa Şehitleri Hastanesine kaldırıldı. Bakanlık, ölen ve yaralananların uyruklarına dair bilgi vermezken, BM’den henüz resmi bir açıklama gelmedi.
İsrail ordusu, Gazze’deki saldırılarla eş zamanlı olarak Nablus’ta da operasyonlarını sürdürdü. Ayn Mülteci Kampı’na düzenlenen baskında Filistinli Adil Katuni, İsrail güçlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Çatışmalarda 3 Filistinli yaralandı ve gözaltına alındı. İsrail askerleri, kamptaki bazı evleri karargaha çevirerek aileleri yerinden etti. Nablus Valisi Gassan Daglas, bölgenin kuşatıldığını ve askeri takviyelerin devam ettiğini ifade etti.
Beyaz Saray, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılar öncesi ABD ile görüştüğünü doğruladı. Türkiye, İsrail’in ateşkesi bozarak sivil hedeflere saldırmasını sert bir dille kınadı. Hamas, Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un teklifini reddetmediklerini belirtirken, serbest kalan İsrailli esirler Netanyahu’ya müzakerelere dönme çağrısı yaptı. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) ise İsrail’in katliamlarından ABD yönetimini sorumlu tuttu ve uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
Saldırılardan sağ kurtulanlar, yaşadıkları korkuyu dile getirdi. Bir görgü tanığı, “İlk bombardımandan sonra eve döndük, ikinci kez vurdular. Komşularımızdan şehit olanlar var,” derken, bir başkası, “Roket buraya düştü, insanlar burada öldü. Allah’a şükür kurtulduk,” dedi. Et-Tabiin Okulu’nu hedef alan saldırıda ise tanıklar, ceset parçaları ve kan gölüyle karşılaştıklarını anlattı.
İsrail’in ateşkesi bozmasıyla Gazze’de sivil kayıplar hızla artıyor. Çadır kampları, hastaneler ve BM merkezleri gibi korunmasız alanların hedef alınması, bölgedeki insani krizi daha da derinleştiriyor. Uluslararası toplumdan gelen tepkilere rağmen İsrail, saldırılarını yoğunlaştırarak sürdürüyor.
