Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından Nisan ayı sonunda Amerika Birleşik Devletleri’ne bir ziyaret gerçekleştirmesi planlanıyor. Bu kritik ziyaret, iki ülke arasındaki diplomatik ve ekonomik ilişkilerin geleceğini şekillendirecek önemli konuları masaya yatıracak. Görüşmelerde, ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı yaptırımların kaldırılması, Türkiye’nin F-35 programına geri dönmesi, F-16 savaş uçaklarının satışı ve Suriye’de yeni yönetimin işlevselliği için işbirliği gibi başlıklar öne çıkıyor.
Erdoğan’ın Trump ile Beyaz Saray’da yapacağı görüşmede, Türkiye’nin NATO’daki stratejik rolü ve ABD ile ilişkilerin güçlendirilmesi ele alınacak. Türkiye, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alımı nedeniyle CAATSA kapsamında uygulanan yaptırımların sonlandırılmasını talep ediyor. Ayrıca, F-35 programından çıkarılan Türkiye’nin yeniden programa dahil edilmesi ve F-16 uçaklarının satış sürecinin tamamlanması da görüşmenin kilit noktaları arasında yer alıyor.
Suriye’de istikrarın sağlanması ise bir diğer önemli başlık. Türkiye, ABD ile işbirliği yaparak yeni Suriye yönetiminin işlevsel hale getirilmesini ve ülkeye yönelik yaptırımların kaldırılarak normalleşme sürecinin hızlandırılmasını hedefliyor. Bölgesel ve küresel gelişmeler ışığında, iki müttefik ülkenin istişarelerini artırması gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, 16 Mart’taki telefon görüşmesinde bu işbirliğinin “samimi ve sonuç odaklı” bir şekilde ilerleyeceğine olan inancını dile getirmişti.
Aynı dönemde, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Washington DC’de düzenlenecek IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları’na katılması bekleniyor. Şimşek’in, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile bir araya gelerek ekonomik işbirliğini güçlendirecek adımları değerlendireceği öngörülüyor. Görüşmede, Türkiye’nin Rusya’dan doğal gaz tedariki için ABD tarafından sağlanan yaptırım muafiyetinin süresinin uzatılması da masada olacak.
ABD, Kasım 2024’te Gazprombank’a yaptırım uygulayarak Rusya’nın enerji gelirlerini kısıtlamayı amaçlamıştı. Ancak Türkiye ve Macaristan gibi ülkelerin enerji tedarikinde sorun yaşamaması için özel muafiyet tanınmıştı. Bu muafiyetin süresi 20 Mart 2025’te doluyor ve Türkiye, süresinin uzatılması için yoğun diplomatik çaba sarf ediyor. Şimşek’in, Bessent ile yaptığı görüşmede bu konuyu gündeme getirdiği tahmin ediliyor. ABD’li LNG şirketleri de Türkiye’ye yönelik muafiyetin devam etmesi gerektiğini savunarak, ticaretin kesintiye uğramaması için Ankara’ya destek veriyor. Muafiyetin uzatılması halinde Türkiye, doğal gaz ödemelerini Gazprombank üzerinden sürdürebilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nisan ayı sonunda gerçekleştireceği ABD ziyareti, Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir sayfa açabilir. Ziyaret kapsamında, bölgesel ve küresel meselelerin tüm boyutlarıyla ele alınması ve iki ülkenin dayanışma içinde hareket etmesi bekleniyor. Türkiye’nin NATO’daki kritik rolü ve stratejik talepleri, görüşmelerin seyrini belirleyecek unsurlar arasında yer alıyor.
Bu ziyaret, hem diplomatik hem de ekonomik açıdan Türkiye’nin pozisyonunu güçlendirecek adımların atılmasını sağlayabilir. Erdoğan ve Trump arasındaki görüşme, iki müttefik ülkenin ortak hedefler doğrultusunda nasıl bir yol haritası izleyeceğini de ortaya koyacak. Gelişmeler, küresel enerji piyasaları ve bölgesel istikrar açısından da yakından takip ediliyor.
