Silivri’den Marmara Ereğlisi’ne kaydı! İstanbul açıklarında yaşanan son depremler, uzmanları harekete geçirdi. Prof. Dr. Ahmet Ercan, gerginliğin yön değiştirdiğini açıkladı.
İstanbul’un batısında yaşanan 5.9 ve 6.2 büyüklüğündeki depremler, şehir genelinde endişeyi artırdı. Uzmanlar, özellikle Kuzey Marmara Fayı üzerindeki hareketliliğe dikkat çekiyor. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, son sarsıntıların ardından yaptığı açıklamalarla bölgedeki deprem riskine dair önemli bilgiler paylaştı.
23 Nisan 2025’te meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından konuşan Prof. Dr. Ercan, “Depremin oluşturduğu stres bir gün içinde boşaldı,” ifadelerini kullandı. Gerginliğin batıya doğru, Marmara Ereğlisi yönüne aktığını belirten Ercan, bu durumun fay hattının olağan davranış biçimlerinden biri olduğunu söyledi.
Depremin hemen ardından gözlenen mikro sarsıntılar, önce Silivri açıklarında yoğunlaştı, ardından Büyükçekmece üzerinden Marmara Ereğlisi’ne doğru dizilmeye başladı. Bu küçük depremler, uzmanlara göre büyük bir tehlikenin değil, enerji boşalmasının işareti olabilir. Prof. Ercan, bu sismik zincirin “normal ve beklenen bir süreç” olduğunu vurguladı.
Ercan’ın en dikkat çekici açıklaması ise Trakya segmentiyle ilgili oldu. Uzman isim, 6.2’lik depremin, M7.0-M7.2 büyüklüğünde beklenen asıl büyük depremin bir habercisi olabileceğini söyledi. “Bu büyüklükteki bir deprem, son yaşanan sarsıntının yaklaşık 22 katı kadar bir enerji yayar,” diyen Ercan, fay kırığının 7 ila 13 kilometre derinlikte gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti.
Ancak iç rahatlatan bir not da ekledi: “Verilerimize göre bu büyük depremin olası dönemi 2045 ile 2075 yılları arasındadır. Şu anda bu tür bir deprem için erken bir safhadayız.”
Prof. Dr. Ercan, deprem sonrası evlerine dönmek isteyen vatandaşlara da önemli uyarılarda bulundu. Eğer binada kolon, kiriş gibi taşıyıcı elemanlarda çatlak ya da deformasyon yoksa, eve dönmek mümkün olabilir. Ancak bu kararın mutlaka inşaat mühendisleri veya yapı uzmanları tarafından yapılan kontrol sonrası verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Uzmanlara göre İstanbul ve çevresi için depreme hazırlıklı olmak artık bir tercih değil, zorunluluk. Erken uyarı sistemleri, yapı denetimleri ve bireysel bilinç, olası bir büyük sarsıntının etkilerini minimize etmede hayati rol oynayacak.