Nisan ayı enflasyon verilerinin açıklanmasıyla birlikte kamu çalışanlarının yaşadığı ekonomik erozyon bir kez daha gün yüzüne çıktı. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, hükümete net bir çağrıda bulunarak, Temmuz ayı beklenmeden maaşlara seyyanen zam yapılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yılın ilk dört ayında enflasyon %13,36‘ya ulaştı. Bu artışla birlikte, kamu çalışanlarının maaşlarında şimdiden %6,94 oranında bir enflasyon farkı oluştu. Artan hayat pahalılığı karşısında memur maaşlarının hızla eridiğini belirten Yalçın, “Geçim giderek zorlaşıyor. Seyyanen zam bir tercih değil, sosyal adaletin gereğidir” ifadelerini kullandı.
Toplu sözleşme sürecine de tepki gösteren Yalçın, Hakem Kurulu’nu eleştirerek, “Noter gibi davrandılar, inisiyatif almadılar” dedi. Kamu çalışanlarının beklentilerinin karşılanmadığını belirten Yalçın, gelir dağılımındaki adaletsizliğe de dikkat çekerek, “Kişi başı gelir artıyor ama emekçinin cebine yansımıyor. Geliri hakça paylaşmalıyız” açıklamasında bulundu.
Peki, seyyanen zam neden bu kadar önemli?
Seyyanen zam, tüm çalışanlara eşit miktarda yapılan maaş artışıdır. Bu sistem, düşük gelirli çalışanlar için oransal olarak daha fazla artış sağlar ve gelir uçurumlarını daraltır. Örneğin, 3.000 TL seyyanen zam, 12.000 TL maaş alan bir memur için %25 artış anlamına gelirken, 25.000 TL maaşlı bir memur için sadece %12 oranında artışa denk gelir.
Bu yönüyle seyyanen zam, enflasyona karşı alım gücünü korumada etkili bir araç olarak öne çıkıyor. Ayrıca hükümetin bu zam türünü toplu sözleşmeye bağlı olmadan da uygulayabileceği belirtiliyor.
Memur-Sen’in çıkışı, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, Temmuz ayında hükümetin bu çağrıya nasıl yanıt vereceği merak konusu. Ancak beklenti, enflasyonun gölgesinde ezilen kamu çalışanları için seyyanen zammın kaçınılmaz bir adım olduğu yönünde.